Sen uçsuz bucaksız bir limansın
Bense
sahipsiz bir tekneyim
Sığınmak istiyorum gönlündeki rıhtıma
Hatice Şimşek
Sen uçsuz bucaksız bir limansın
Bense
sahipsiz bir tekneyim
Sığınmak istiyorum gönlündeki rıhtıma
Hatice Şimşek
Benim bir şarkım olsaydı
İsyanları, dökerdim
hecelerinde
Kalem arkadaşım
kağıt sırdaşım
Benliğimde şimşek
çakar
Gözyaşlarımı, yastık yapar
İçinede biraz sevgi katar
Yaşardım
yalnızlığı böyle
Halı olup serilirdim
acıların önüne
Gazete gibi
okurdum
hepsini bu gece
Güneşte nasıl olsa
batmak üzere
Gökkuşağı koşmasın
boşuna önümde
Leylakları alıp masamdan
eflatuna boyardım
Çalıp sesizce sarısını
yüzümü boyardım
Bu
yüzden solmuş
derdim yüzüm
Ay sevgilim olup
gözkırparken bana,
Nasıl açılırım, okyonusa
acılar bağlamış halatıma
Yelkenim meltemde
dolsa
sis çökmüş gözlerime
Karanlık ve ışıklar
kara bulutlar
Çorak toprak
Söyleyecek bu şarkıyı
Hatice Şimşek
Soyamadım kabuğu kalın dünya
çıplak gözle
bakıyorum, ben sana
Ihlamur kokan yazda
Yapraksız ağaç oldum
sanki
Sonbahar’da,sallanıyor yüreğim
Sarhoşluğuma gelmiş
olmalı’ki
Sinsi sinsi gülüyorum ben sana
Hatice Şimşek
Buğazım düğümlenip kalır
Kırbaçlar gözlerin beni
Su serpme üstüne
Kan tomurcukları
Oluşur kiprilerimde
Delikanlım
Dellenmiş ne fayda
Söküldüm, parça parça
Kalbinin aynasında
İzi
varsa ağlama
Delikanlım
Gönlüm cehendemde de olsa
Küllerimi savurma
Saçlarından bir tel
Düşmüş içime
Aşkın keskin çıktı
Kesmiyor
kılıç bile
Delikanlım
Eser rüzğar içimde
Fıtınalar, kopuyor gönlümde
Ayrılıklar, acılar
Tatma benim gibi sende
Delikanlım
Hatice Şimşek
yas tutardı yıldızlar
sensizliğime
isimsiz yıldız
koymuştum adını
ağıyor bulutlar
sensizliğime
ayrılığa yer yoktu
yeminimiz de
sürgüne gönderdim
sakın dönme
hayallerimin
boşluğun da
koşuyorum
çaresiz hemde sensiz
acılardan, damğa
vuruyorum
buruşmuş kağıtlara
zamansız bir ayrılık
çaldığın da
kapımda
boşalmakta olan
bir şişeyim
yudum yudum
içtiğim
sarhoşluğum,
sana değil
deryamda kaybolan
güneşe
yalnızlığım
ve karanlığım
kalsın benimle
çıra gibi söndüğünde
umut
duyğuların ötesi
hayalmiş demek
ürpetir tüylerimi
böylesi
gerçeği
görmek
ne amansizca
vurdu, kipriklerim
incileri
süzülüyor
yanağım da
gamzeme
meğer gülmek
yakışmıyor
herkes
birde bana, birde bana.
Hatice Şimşek
yas tutardı yıldızlar
sensizliğime
isimsiz yıldız
koymuştum adını
ağıyor bulutlar
sensizliğime
ayrılığa yer yoktu
yeminimiz de
sürgüne gönderdim
sakın dönme
hayallerimin
boşluğun da
koşuyorum
çaresiz hemde sensiz
acılardan, damğa
vuruyorum
buruşmuş kağıtlara
zamansız bir ayrılık
çaldığın da
kapımda
boşalmakta olan
bir şişeyim
yudum yudum
içtiğim
sarhoşluğum,
sana değil
deryamda kaybolan
güneşe
yalnızlığım
ve karanlığım
kalsın benimle
çıra gibi söndüğünde
umut
duyğuların ötesi
hayalmiş demek
ürpetir tüylerimi
böylesi
gerçeği
görmek
ne amansizca
vurdu, kipriklerim
incileri
süzülüyor
yanağım da
gamzeme
meğer gülmek
yakışmıyor
herkes
birde bana,
birde bana.
Hatice Şimşek
Acımasıssa nisan’da yağan yağmur
Nem kokar
gözlerinden
Bırakın
Yaz kelebeğin koynunda yatsın
Ardıç ağaçlarını
Siyah’a boyarken resam
Yaşamla bale oynuyor
Bu adam
Acımtırak
bir renk alır
Özlem doluysa, ayrılık
Neyle semah etti
Turuncu insan
gölgesi
Yeşili pastele boyarken
Kayıp olan, davulun sesi
Dondurulmuş
sesizliktir
Yok pahasına sattığımız
sevgimiz
Hatice Şimşek
Coşkulu bir arzuydu sevgin,
Hem ağlayan, hem gülen
Adımlarınla yazmıştın
Kaldırım taşlarına, adını
Hayatın bir elmastı
hani
Mutluluğu mutlulukla kesecektin
İndirdiğin bütün bulutlar
Sevgi
tohumlarıydı
Nisanda yağacak
Damarlarında dolaştığını sadığın
Yüreğinde nasırlanmış kan
Ayrılıkları yıkadın
Şimdi bitmeyen özlemle
Yaşarken bu günü
Tütsü veriyor acıların yarınına
Leylak kokan bir
sevgilinin ardına
Aşk bir ceylan güzelliğinde
Özgürce boynuna sarılmış
Rafa kaldırdığın çocuksu arzuların
Hatice Şimşek
Bir denizin maviliği eserdi gözlerinde
aynı noktada
bulustuğumuz da
Rotasını kaybetmiş bir gemi olur
yüzerdim boşlukta
Sonra…
kimsesiz bir adaya giderdik
dikenleri yoktu asla
oradaki kaktusların
hep kırmızı açarken gülleri
Kum tipisi esip,
çöle savurdu bizi
Biliyormusun…
fırından çıkmış taze ekmek gibi
kokuyorsun halen burnumda
Unuturmaya çalışsa da,
acılar, bazen
de sahte mutluluklar
yüreğim’deki oklar ve bütün yollar
adresini
gösterecek
gururumsa firene basar
Çaresiz bir dönüş yapıp
son
surat senden uzaklaşırken
gözüm bir ateş çiçeğine çarpacak,
ben kızgın
bir demir olacağım, sense demirci,
döveceksin içimi,döveceksin içimi
Anladınmı…
sarmaşıkları neden kıskandığımı
bir mevsimlik
olsada aşkları
sarılarak büyüdüler
ölüme birlikte gittiler
Ya
ben, ya ben
önce sevişeceğim çılğınca hayallerimle
sonra
kavga
edeceğim kendimle
Bir deniz çarpacak gözüme
yosunsuz,çakılsız hemde
kusursuz
dalıp gideceğim derine
bir gengecin yüreğine
en yakın kıyı
da atacağını
bile bile
Belki de orası kumsal olcak
telaş saracak her
yanımı
martılar çığılık atacak
kan ter için de koşacağım
yalın ayak
Kararsız bir bakış bırakıp
uzaklaşırken kendimden
akordu bozulmuş
gitar gibi
bir ses yükseldi içimden
gitme gitme
Yanlış, bir notaya
basmış olmalıyım’ki
yüreğim de
titrek bir melodi
Gözlerim, bozuk
ritm atacak
Hatice Şimşek
şifreliydi bu sevda
çözemedim sırrını
Hani
yıldızlar sayılmaz’ya
sıfırları milyondan
zaman durmuş
koşmuyor
arkamdan
dev bir yarayla sarılır yüreğim
esrar dolu, çünkü sözlerin
nasılda saldırır haydutlaşır,gözlerim,
gözlerinde fitınalı eserken
aldığımda elime, şu kalemi
bak
vahşice inyor,
kağıdım yine
soymaya geldim seni,
söyle anahtarın yerini
idamada razıyım,
çalacağım kalbini
yeter artık, deme sakın
şarap oldun
yudum,yudum içtiğim
içi dolu bir kadehsin,
bahtımda
name, name,
dudağımdan
döküldün
aya adını, yazdığım gün
semah ettim,
aşkın ile semada
indirme sakın yere,
kutsal kalsın
bu sevda
alev olup savrulmasın umutlar
terazi değilim,
tartılmıyor acılar
elveda sözüne
bu yürek dayanmaz
ipi buğazıma, takta öyle git
takta öyle git
Hatice Şimşek
Öylesine sert ve hızlıydın
Dolu gibi döküldün,
ayaklarının ucuna
Beklenmedik bir an da yağdın
Yaz yağmuru kadar sıcak
Dudaklarından dökülen kelimeler
Sızlatıyordu düşüncelerimi
Titreşime
alımış bir telefondu
Uzanamayan ellerim
Nemli bir bakış, sallamak
istedim
Umutsuz aşkına
Sokağa at kendini,
Saçlarından, yağmur damlaları dökülsün
Bir tane dolu yakala benim için
Avuçlarının içinde
erisin
Seni koklamak yasak ya
Hatice Şimşek
Öylesine sert ve hızlıydın
Dolu gibi döküldün,
ayaklarının ucuna
Beklenmedik bir an da yağdın
Yaz yağmuru kadar sıcak
Dudaklarından dökülen kelimeler
Sızlatıyordu düşüncelerimi
Titreşime
alımış bir telefondu
Uzanamayan ellerim
Nemli bir bakış, sallamak
istedim
Umutsuz aşkına
Sokağa at kendini,
Saçlarından, yağmur damlaları dökülsün
Bir tane dolu yakala benim için
Avuçlarının içinde
erisin
Seni koklamak yasak ya
Hatice Şimşek